Bir bebeğin kalbi ve ana damarları, anne karnında henüz sekizinci haftada tamamlanmaktadır. O dönemde herhangi bir nedenle kalp yapısında bozulma oluşursa, bu bebekler doğumsal kalp hastalığıyla (DKH) dünyaya gelir.
Bebeklerdeki doğumsal kalp hastalıkları, genetik veya çevresel birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Down sendromu gibi kromozom anomalilerinde, birden fazla organı veya sistemi tutan sendromların varlığında, DKH riski artar. Annenin diyabet, fenilketonüri gibi metabolik hastalıkları, gebeliğin ilk aylarında geçirilen bazı viral enfeksiyonlar, kullanılan ilaçlar, anne babada ya da ailenin önceki çocuklarında DKH olması bebeğin kalp hastalığı riskini artıran belirli nedenler olarak sıralanabilir.
Doğumsal kalp hastalıkları kalbin alt ya da üst odacıkları arasında delikler( VSD, ASD ), pulmoner kapakta hafif darlık gibi basit patolojilerden başlayarak kalp odacıklarının ve damarlarının bütünüyle yer değiştirdiği çok sayıda problemin bir arada olduğu kompleks kalp hastalıklarına kadar çok geniş bir yelpazede yer alırlar.
Doğum öncesi dönemde, riskli gebelik durumunda 16. haftadan itibaren fetal ekokardiyografi yapılarak bebeğin kalbi ayrıntılı olarak incelenebilmektedir. Kalp hastalığı saptanan bebekler doğuma kadar izlenerek, gerekli tedaviler planlanır. Anne karnında incelenmemiş ancak doğum sonrasında özellikle morarma, solunum sıkıntısı, beslenme güçlüğü gibi belirtilerle başvuran bebekler çocuk kardiyoloji uzmanlarınca muayene edilip gerekli tetkikleri yapılır. Ekokardiyografik inceleme kalp ve ana damarların ayrıntılı incelemesine fırsat veren bir ultrasonografik yöntem olup doğumsal kalp hastalıklarının tanısında çok önemlidir. Ekokardiyografinin yeterli olmadığı vakalarda bilgisayarlı tomografi, MRI ve kalp kateterizasyonu ve anjiyografi gibi işlemler yapılabilmektedir.
Belirtileri Nelerdir?
Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
DKH ile doğan bebeklerin bir kısmına yaşamın ilk günlerinde acil operasyon gerekmektedir. Hastalıklarının gerektirdiği duruma göre DKH’lı bu bebekler 1 günlükten itibaren yaşamının herhangi bir döneminde yaş ve kilo sınırı olmaksızın ameliyat edilebilirler. Bu hastaların büyük çoğunluğuna tam düzeltme dediğimiz normal sağlıklı bir kalp şekline döndürme operasyonu, geri kalan patolojileri kompleks ve tam düzeltilemeyen hastalara da yaşam süresi ve kalitesini arttıran yardımcı ameliyatlar yapılmaktadır. Önemli olan erken tanı, doğru tanı ile ameliyat için doğru zamanlamayı yapmaktır.