Karın boşluğunda yer alan 15 santimetre uzunluğunda çift fonksiyonlu bir salgı bezi olan pankreasın etrafı mide, ince bağırsak, dalak ve karaciğer ile sarılmıştır. Ekzokrin ve endokrin adı altında iki temel görevi olan pankreasın, bu görevlerini yerine getirmesini sağlayan iki ayrı hücre grubu bulunur. Ekzokrin sindirime yardımcı olan özsuyu salgılayıp, ince bağırsağa iletir. Böylece besinlerde bulunan karbonhidrat, protein ve yağlar ayrıştırılır ve enerji olarak depolanır. Endokrin fonksiyonu ise glikojen ve insülin hormonları salgılayarak kandaki glikozu belli bir seviyede tutmaya çalışır. Pankreas kanseri ise pankreasta bulunan hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalmaya başlamasıyla oluşur. Çoğunlukla pankreas kanseri pankreas kanallarını çevreleyen ekzokrin hücrelerin bulunduğu bölgede oluşmaya başlar. Bu bölgede başlayan pankreas kanseri adenokarsinom olarak da bilinen ekzokrin tümörüdür.
Pankreas kanseri, teşhisi ve tedavisi zor bir kanser olup, dünyada en ölümcül dördüncü kanser sayılmaktadır. Modern yöntemlere rağmen henüz etkili bir ilaç tedavisi geliştirilemeyen pankreas kanserine ancak cerrahi yöntemler ile müdahale edilebilmektedir. Genellikle hızlı yayılım gösteren hastalık daha çok 60 yaş sonrası görülmekte ve pankreas kanserinde erken teşhis ise hastalığın tedavisi için en önemli faktör olarak kabul edilmektedir.
Pankreas kanserinin bilinen en büyük nedenlerini şöyle sıralayabiliriz;
Belirtiler;
Tedavi Yöntemleri;
Pankreas kanseri tedavisi ameliyat, kemoterapi ve radyoterapi olmak üzere 3 ayrı yöntemden oluşmaktadır. Bu da pankreas kanseri tedavisinde farklı uzman hekimlerin müdahalesini ve kontrolünü gündeme getirir. Pankreas kanseri tedavisigastroenteroloji, cerrahi, tıbbi onkoloji, radyasyon onkolojisi ve birçok diğer alanda uzmanlaşmış doktorların tümü ile birlikte uygulanır.