Kendini beğenmiş, başkalarının yaşattıklarına ve yaşadıklarına duyarsız kalan, sürekli olarak kendini ön plana çıkarmak isteyen kişiler narsistik olarak adlandırılır. Bu kişiler kendileriyle meşgul gibi görünseler bile, kendilerini değersiz, yüzeysel ve aşağılık derecede hissetme eğilimi içindedirler. Başkalarının eleştirilerine gelemezler. Karşısındakileri kendi istekleri ve amaçları için kullanmayı severler. Güç ve sevgide doyumsuz, kendilerini eşi bulunmaz biri olarak görme özellikleri vardır. Kimseyle empati kuramazlar. Karşısındakilerden onay ve ilgi beklerler. Beklentileri karşılanmadığında benlik saygıları sarsılır, kırgınlık ve çökkünlük yaşarlar. Kendilerine ilgi göstermeyen, saygı duymayan herkesi küçümserler. Hayallerini abartmaya, kendilerini haklı çıkartmaya, başkalarını kandırmaya çabalarlar. Umutsuzluğa kapılmadan, tüm gerçekleri saptırırlar. Başkalarına imrenir, rahatlarından ödün vermezler. Başkalarını kıskanır, kendilerini beğenirler. Bu kişilik bozukluğu, antisosyal, Borderline ve histrionik kişilik bozuklukları ile birlikte görüldüğünden, teşhisi oldukça zordur.
Aşağıdaki kriterlerin beş tanesinin ya da daha fazlasının bir arada olması halinde kişiye narsistik bozukluk tanısı konulabilir;
Tedavi Yöntemleri;
Bu bozukluk kronikleşme eğilimi gösterdiğinden, tedavi oldukça zor olmaktadır. Tedavideki amaç benlik saygısının korunması şeklinde olmaktadır. Tedavi sırasında gerçek benliğe erişilmeden, yapay benlik üzerinde çalışmak sonuçsuz kalacaktır. Terapistler gerçek ve yapay benlik ile birlikte çalışmalıdır.