Şizofreni, beyindeki kimyasal maddelerin iletiminde bir bozukluk olması ve beyin yapısında bazı farklılıkların görülmesiyle ortaya çıkan bir beyin hastalığıdır. Hastalığın aktif (alevlenme) ve pasif (iyileşme) dönemleri vardır. Her ne kadar tedavi edilebilir olsa da tamamen düzeltilemez.
Dünyada 60-65 milyon, ülkemizde ise 600 binden fazla şizofreni hastası vardır. Yani dünyada her yüz kişiden birinde şizofreni hastalığı görülür. Genelde 16-25 yaş arasında ortaya çıkar. Başlama yaşı ne kadar düşerse hem beyinde hem de kişilik üzerinde hasar o kadar fazlalaşır. Bu da hayatı daha da kötü bir hale getirir.
Yapılan beyin görüntüleme yöntemleriyle de beyinde bazı farklılıklar göze çarpmaktadır. Beynin bazı bölümleri küçüktür. Beyindeki boşluklar daha da genişlemiştir. Bu yüzden şizofreni hastalarının plan yapması, karar vermesi, sorunları çözmesi güçleşir. Karşıdaki kişiyle ne konuşacağını bilemez.
Şizofreninin ortaya çıkışında birkaç faktör etkili olmaktadır. Beyinde bulunan sinir hücreleri birbirleriyle bağlantıldır. Bu bağlantı ile iletişim sağlanır. Bunun için de sinir hücrelerinin ucundan kimyasal maddeler (asetilkolin, serotonin, dopamin) salgılanır. Bu maddelerden dopaminin etkisiyle olan iletişimde bir bozukluk olması şizofreni nedenleri arasındadır. Şizofreninin nedenleri arasında kalıtsal faktörler de gösterilmektedir. Yani ailesel bir geçiş söz konusudur.
Belirtiler;
Tedavi Yöntemleri;
Şizofreni tedavisinde ilaç kullanımı ve psikoterapiler yer almaktadır. Tedavide kullanılan ilaçlar antipsikotik ilaçlardır. Uzun yıllardır kullanılmaktadır. Hastalığı tamamen ortadan kaldırmaz fakat belirtilerin önüne geçer, hastanın iş verimini arttırır. Kişinin günlük yaşama uyumu düzelir ve hastalığın tekrar ortaya çıkışı engellenir.
Son yıllarda atipik antipsikotikler de şizofreni tedavisinde kullanılmaktadır. Yan etkisi tehlikelidir. Çünkü kandaki beyaz hücrelerin sayısında ani olarak düşme gerçekleşebilir. Doktor kontrolünde ve düzenli olarak kullanılmalıdır.