Suda Doğum Nedir?

Makaleler > Kadın Doğum

Suda Doğum Nedir?

GÜnümüzde, anne adayları bebekleri dünyaya getirmek için birçok doğum yöntemini kullanıyor. Bunlardan biri ise son yıllarda çok popüler olan suda doğum yöntemidir. Suda doğum hakkında bilinmesi gereken her şeyi sizler içi derlediik.

Suda Doğum Nedir?

Suda Doğum Nasıl Ortaya Çıktı ?

Kayıtlara geçen ilk suda doğum 1805 yılında, bir Fransız köyünde doğumu 48 saatten uzun süren bir kadının doğumu kolaylaştırması için ılık suya girmesiyle gerçekleşmiştir; kadın suya girdikten kısa bir süre sonra doğum hızlanmış ve sudan çıkmaya fırsat bulamadan suda doğum gerçekleşmiştir.

1970’li yıllarda Rusya ve Fransa’da bu yöntem kullanılmaya başlamıştır. Günümüze kadar birkaç yüz bin doğumun suda gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Konu ile ilgili ilk bilimsel yayın ise 1983’te Lancet dergisinde Dr. Michel Odent tarafından 100 suda doğum vakasının değerlendirildiği bir çalışma olarak yayınlanmıştır. Bu tarihten sonra suda doğum, İngiltere başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde ve Kanada’da popülarite kazanmıştır. Günümüzde tüm dünyada eylem ve doğum için suyun kullanımı giderek artmaktadır. 100’den fazla ülkede aktif olarak suda doğumu destekleyen doktor, ebe ve doğum koçu gibi uygulayıcıların olduğu bilinmektedir. Deneyimli uygulayıcılarla destekleyici bakımın ve doğum güvenliğinin sağlanması için birçok ülke tarafından kanıta dayalı kılavuzlar da hazırlamıştır. Ülkemizde kamusal alanda ilk olan suda doğum ünitesi 2005 yılı Kasım ayında alternatif doğum ünitesi olarak Zekai Tahir Burak Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi ‘nde hizmete açılmıştır. İlk suda doğum hastamız Hatice Tuna, Pelinsu bebeği su altında dünyaya getirmiştir.

Suda Doğum Nasıl Yaptırılır ?

Gebe rahim ağzı 4-5 santim açıldıktan sonra yani aktif doğum fazından itibaren özellikle derin uzanma, ortalama 37 °C su da olmalıdır, su gebenin karnını tamamen örtmeli ve göğüslere kadar çıkmalıdır. Karnı dışarıda bırakan suda doğumun çok fazla faydası olmaz. Gebe suda yatar, uzanır, dizlerinin üzerinde durabilir, diz dirsek pozisyonunda durabilir, çömelebilir ve sağa sola her türlü yöne hareket edebilir. Suya aldığımız gebelerin ağrıları dayanamayacakları kadar fazlaysa ve hekim uygun görürse ağrı kesici ilaçlar veya anestezi kullanılabilir. Gebe suyun içindeyken bebeğin kalp atışları aralıklı olarak takip edilir ve doğum ağrılarının şiddeti ve sıklığı doktor ve ebe tarafından takip edilir. Her şey yolundaysa bebek, suyun içerisine doğurtulur.

Bebek doğduktan hemen sonra uygun pozisyon yaratılarak annesinin göğsüne konur, bir sonraki aşama göbek kordonunun kesilmesi ve eşin (plasenta) çıkarılmasıdır. Anne havuzdan çıkarılır, doğum masasına alınır, eşin çıkması sağlanır, aynı zamanda herhangi bir yırtık varsa tamir edilir. Gebe havuzun içindeyken çeşitli nedenlerden dolayı strese girerse, ağrıya dayanamıyorsa ya da bebekle ilgili ters bir durum olduysa doktoru gebeyi hemen havuzdan çıkartıp diğer yöntemlere başvurabilir.

suda doğumun nasıl yapılır

Suda doğum, doğum eyleminde suyun kullanılmasıdır. Üç şekilde olabilir.

  1. Suya ara ara girip-çıkma şeklinde suyun kullanılması
  2. Doğumun 1. ve/veya 2. evresinin suda geçirilmesi, doğumun dışarıda yapılması
  3. Bebeğin suda doğması ve doğumun 3. evresini de suda veya dışarıda devam etmesi


Neden Suda Doğum ?

  • Doğum havuzu normal küvetten 2 kat daha derin ve geniştir. Gebeler havuza girdiklerinde kendilerini serbest ve hafif hissettiklerinden kendilerini iyi hissederler.
  • Suda gebenin korku, gerilme ve ağrı döngüsü kırılır. Ağrı toleransı artar ve böylece rahim ağzı daha kolay açılır.
  • Sıcak su endorfin hormonunun salgılanmasını arttırır. Endorfin hormonu da vücudun kendi ağrı kesicisidir.
  • Su dokuları yumuşatır ve gevşetir. Bu nedenle pelvik dokuda doğum yırtığı ve ya kesi ihtiyacı azalır.
  • Yapılan araştırmalarda suda doğum ve karada doğum karşılaştırılmış. Suda doğumda ortalama %35 daha az kan kaybı olduğu saptanmıştır.
  • Sıcak suyun gevşetici etkisi ile stres hormonları daha az salgılanır. Böylece gebe sakin kalır.
  • Gebenin suda kalp atım hızı azalır ve kan basıncı düşer.Gebenin suda solunumları düzenli ve yavaştır.
  • Gebenin sıcak suda olmasıyla rahim sıcak tutulur. Bu sayede kramp ve yorgunluktan korunur.
  • Yapılan araştırmalarda suda doğum yapanların doğumu açılma evresi olan 1. evrede 88 dakika kısaldığı gözlemlenmiştir.
  • Gebe suyun kaldırma etkisiyle daha rahat ve özgür hareket eder. Gebenin hareket özgürlüğü bebeğe de hareket özgürlüğü tanır.
  • Suyun etkisiyle kasılmalar arası dinlenme daha kolay gerçekleşir ve yorgunluğu azaltır. Böylece gebe az ıkınmaktadır.
  • Gebenin rahat olmasıyla bebekte rahat olacaktır. Rahatsız edici müdahale olmamasıyla bebeğin doğum kanalından çıkışı daha rahat olacaktır.
  • Bebeğin kendi doğum suyundan, havuz suyuna geçişiyle yeryüzüne gelişi daha rahat olacak ve bu sayede gebe bebeğini kendi alabilecektir.
  • Bebek anne karnında suya adapte olduğundan suda doğumda da zorluk çekmeyecek ve daha çabuk oryante olacaktır.
  • Suda doğumda gebeye partneri de eşlik edebilir.
  • Yapılan araştırmalarda gebeler suda doğumu çoğunlukla çok daha keyifli, korunaklı, daha az zorlayıcı ve kendilerini özgür bulmuşlardır.

SUDA DOĞUMUN YAPILAMAYACAĞI DURUMLAR

  • Annede hipertansiyon, preeklampsi ve diyabet varsa,
  • Bebeğin eşi ile ilgili sorunları varsa (Plasenta previa, plasenta dekolmanı),
  • Bebeğin anne karnında duruşu normal değilse (örneğin, makat geliş),
  • Doğum yolunda uçuk virüsü (herpes) varlığında,
  • Çoğul gebelik, annede enfeksiyon ve kanama varlığında,
  • Erken doğum eyleminde,
  • Bebek küçükse,
  • Bebek iri ise,
  • Doğum uzadıysa,
  • Bebek strese girmişse suda doğum gerçekleştirilmez.

Suda Doğumun Riskleri

SUDA DOĞUMUN RİSKLERİ

  • Suda doğum son yıllarda popüler olmakla birlikte yaygın değildir. Çünkü;
  • Annenin kan dolaşımına suyun girmesi sonucu su embolisi olasılığı vardır.
  • İngiltere’de yapılan bir çalışmada su aspirasyonu olabileceği riskinden bahsedilmiştir.
  • Bebeğin doğum kanalından çıktıktan sonra akciğerlerine su soluması olasılığı vardır. Bu durum doğumdan hemen sonra suyun içinde sıkışmasıyla olur ve bebek suyu nefes olarak alır. Normalde bebek kanaldan doğduktan sonra hava ile solunum yapar ve ardından göbek kordonu kesilir. Bu nedenle suda doğumda bebek su yüzeyine çıkarıldığında göbek kordonu kesilmeli ve kordon bebek sudan çıkmadan kesilmemelidir.
  • Suda doğumda enfeksiyon olasılığı artmaktadır. Doğum eylemi sırasında suya karışan kan ve dışkı hem anne hem de bebek için risk yaratır. Her ne kadar sudaki anneye ait dışkı su dışına alınsa da su hiçbir zaman temiz olmamaktadır.
  • Suda doğum sırasında karşılaşılan bir diğer problem de kordon kopmasıdır. Özellikle bebeğin göbek kordonunun kısa olması durumunda aniden su yüzüne çıkan bebeğin kordonu kopabilir ve bebek kan kaybedebilir.
  • Sonuç olarak her gebenin gebeliği ve doğumu farklıdır. Her gebe kendi doğum yöntemini kendisinin istediği şekilde, özgürce ve gebelik şartlarına uygun biçimde, gebeliğini takip eden ebe ve ya hekimle birlikte karar verilmelidir.

 

 

İstek ve Önerileriniz

Ad Soyad:

Email:

Konu:

Mesajınız: