Anksiyete halk içerisinde çok yaygın olarak görülen psikiyatrik bir rahatsızlıktır. Türkiye’de yaklaşık 5 milyon kişi anksiyete bozukluğundan müzdarip ve maalesef çoğu insan farkında bile değil, diğer kısım ise farkında olsa bile doktora başvurmuyor veya önemsemiyor.

Kaygı Normal Bir His Midir?

Kaygı yaşam serüveninin bir parçasıdr. Herkes gündelik yaşamının içinde farklı konularla alakalı kaygı duyabilir. Yetişmesi gereken iş, sağlık, para, aile ve arkadaş ilişkileriyle ilgili sorunlar yaşar ve bunlarla alakalı kaygılanırlar. Aslında kaygı, bir noktada gündelik sorunlarla baş edebilmemiz açısından hazırlıklı olmamız sağlar. Bir tehlike durumunda da hızlı karar vererek kurtulmamızı sağlar.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nedir?

Yaygın anskiyete bozukluğuna sahip bireyler ise sürekli, aşır ve durumla uygun olmayan bir endişe durumu içerisindedirler. Aşırı endişe, kişinin günlük yaşamında negatif yönde etkilere neden olur. Bu kişiler her zaman olası en kötü sonucu düşünürler, herşey kendi denetimlerinin dışındadır, iyi sonla biten bir ihtimal veya geriye dönüş onlar için mümkün değildir. Yaygın anksiyete bozukluğu aşırı endişe ve kaygı genellikle gündelik yaşamlardan kaynaklı konularla ilgilidir. Denetlenemeyen endişe hali en az altı ay boyunca, hergün sürebilmektedir.
Yaşam boyunca bu rahatsızlığın görülme ihtimali %5-6 civarındadır.

Anksiyete Bozukluğu Nasıl Oluşur?

Stresler yaygın anksiyete bozukluğunun gelişiminde en büyük rolü oynar. Çocukluk döneminde ve genç erişkinlik zamanlarında başlayan yaygın anksiteye bozukluğu, sinsice kendini belli etmeden gelişim göstermektedir. Belirtiler dönem dönem iyileşmeler ve alevlenmeler gösterebilmektedir. Stresli yaşam olayları olduğu zamanlarda belirtiler genelde kötüleşmektedir. Rahatsızlığın oluşmasında kalıtsal faktörler, beyin nörokimyasındaki değişiklikler, stres verici olaylar etkilidir. Hastalar yorgunluk, gerginlik, kas ağrısı ve başağrısı gibi bedensel belirtiler sebebiyle psikiyatri dışında bir branşa başvururlar. Bundan dolayı doğru tanının konması ve uygun biçimde tedavi edilmesinde gecikmeler meydana gelir.

Belirtileri;

• Gerçek bir neden yokken ya da nedeni olsa bile durumla uygunsuz olan, aşırı olan denetlenemeyen nitelikteki endişe hastalığın temel belirtisidir.
• Çoğu zaman kişi endişelerinin aşırı olduğunun farkındadır, ancak endişelenmelerini denetleyemezler ve bir türlü sakinleşemezler.
  Çevrelerinde “aşırı evhamlı” olarak tanınırlar.
• Yorgunluk, dikkat bozukluğu ve konsantrasyon güçlüğü, en ufak sesle kolayca irkilme, uykuya dalamama ve gece sık sık uyanma diğer önemli belirtilerdir.
• Yaygın anksiyete bozukluğu sıklıkla sanki fiziksel bir hastalık varmışçasına kendini gösteren bazı bedensel belirtiler eşlik eder. Bu belirtiler: nedensiz yorgunluk, başağrısı ve kas ağrıları, yutma güçlüğü, titreme ve seyirmeler, terleme, tahammülsüzlük, bulantı, sersemlik hissi, sıcak basması gibi fiziksel yakınmalardır.

Tedavi Yöntemleri;

YAB tedavi edilebilir bir hastalıktır. İlk yapılması gereken bir psikiyatri uzmanına başvurmaktır. İlk başvuruda kapsamlı bir psikiyatrik değerlendirmenin yanı sıra, bu belirtilerin herhangi bir fiziksel hastalıktan kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak için bazı incelemeler yapılacaktır. Tedavi gören YAB’lı hastaların çoğunluğu tedaviden yarar görür. Psikoterapi ya da ilaç tedavileri uygulanabilir.

Hastalar Tedaviye 5-6 Yıl Sonra Geliyor

Genelde hastalar 5-6 yıl sonra tedaviye geliyorlar. Başvurulduğunda ilaç ve psikoterapi tedavisi uygulanıyor. Araştırmalara göre bu tedavilerden herhangi biri tek başına uygulandığında iyileşme sağlanamıyor. Bu nedenle, ilaç ve psikoterapi uygulaması tercih ediliyor. Tedavi, hastalığın durumuna göre 8-12 ay arasında tamamlanıyor.