Su, vücudumuz için olmazsa olmazdır. İnsan vücudundaki su oranı cinsiyete, yaşa ve fiziksel aktivitelere göre sürekli bir değişim göstermektedir. Çocukların vücutlarındaki su oranları %70 civarındayken yetişkinlerde ise daha azdır. Kadınlarda %50, erkeklerde ise %60 civarındadır.

Beynimizin yaklaşık %85’i, kanın %80’i, kasların ise %70’i sudur. Bu oranlardanda anlaşılacağı için yaşamsal faaliyelerimiz için oldukça önemlidir. Bunun yanında elbette suyun faydaları saymakla bitmiyor. Gün boyu terleyerek, nefes alarak ve idrar yaparak önemli bir miktar suyu zaten kaybediyoruz. Bu nedenle, günde 2 litre su zaten içmemiz gerekiyor.
Normal bir günde, normal bir insan vücudu 2000 kalori harcamaktadır. Yakılan her 15 kaloriye karşılık sindirim ve metabolizma yoluyla bir yemek kaşığı su kaybedilmektedir. Buda ortalama olarak günde 2 litre suyun yerini tutmaktadır. Günlük faaliyetlerimizin devamlılığı ve vücudumuzda sağlık sorunları oluşmaması açısından kaybedilen suyu geri almak hayati önem taşımaktadır.

Bunların yanında hava sıcaklıklarının arttığı bugünlerde suya duyulan ihtiyaç daha da artmaktadır. Bulunduğumuz ortamın sıcaklığına, yapılan aktiviteler ve vücudumuzdaki su dengesi eklendiğinde ihtiyaç daha da artmaktadır. Bu nedenle günde 2-2,5 litre su içmenin önemi daha da artmaktadır. Yaz mevsiminde ya da sıcak bir ortamda terleme ile su kaybının yanında, özellikle spor yapılıyorsa veya daha fazla fiziksel aktivitede bulunuyorsanız su ihtiyacınız daha da artıyor.

Suyun Bazı Görevleri

• Sindirim sisteminin devamlılığını sağlar
• Vücut ısısını ayarlar, özellikle sıcak havalarda vücutta terleme ve buharlaşmayı sağlayarak, vücudun serinlemesini sağlar.
• Vücuttan atılması gereken atık maddeleri dışarı atılmasını sağlar.
• Hücrelerin ihtiyaç duyduğu maddeleri hücreye taşımaktadır.
• Kan dolaşımını sağlar.
• Beyin, omurilik gibi organları dış etkenlere karşı korur.
• Vücudun ısı dengesini ayarlar.
• Vücuttaki metabolizmanın düzenli bir şekilde çalışmasını sağlar.

Su, fizyolojik bir ihtiyaç olduğundan vücudumuz bize susama refleksi vermektedir. Susadığımız halde su içmediğimizde ilk tepkiyi veren organımız beyindir. Çünkü vücudumuzdaki suyu düzenleyen merkez beynimizde yer almaktadır. bu bölgeye hipotalamus adı verilmektedir. Düzenmelemeyi ise susama duyusunu yaratarak ve idrar miktarında değişiklik yaparak yapmaktadır. Hipotalamus’un susuzluk hissi vermesi üzerine hala su içmiyorsak vücudumuzda belirli belirtiler ortaya çıkmaya başlamaktadır. Ağzımız kurur, stres, unutkanlık, panik, gerginlik olarak yansıyabilmektedir. Sersemleme, karar verme mekanizmasının bozulması ve algılama yeteneğinde düşme gözlenmektedir.