Sosyal Medya Sağlığımızı Nasıl Etkiliyor?

Makaleler > Nöroloji - Psikiyatri

Sosyal Medya Sağlığımızı Nasıl Etkiliyor?

Dünya’da internet kullanıcı sayısı 4 milyarı aştı. Sosyal medyayı kullanan insan sayısı ise 2 milyar. ABD nüfusunun ise % 80’inin en az bir sosyal medya sitesine kaydı var. Bu nedenle, sosyal medya ağları dünyayı ele geçiriyor. ABD’de bir kişi ortalama 5 sosyal medya hesabına sahip ve bu sitelerde gezinirken günde ortalama 25 dakika harcıyor. Sosyal medya ağları içerisinde ilk sıraları Twitter, Facebook, Linkedin ve Instagram yer alıyor. Hatta son 1 yıldır bir akım ile evcil hayvanların sosyal medya hesapları ve binlerce takipçileri olmaya başladı.
Türkiye’de bu konuya ilişkin araştırmalara göre, nüfusun % 67’sinin internet kullanıcısı olduğunu görüyoruz. Buda 54.3 milyon internet kullanıcısı olduğu anlamına geliyor. Sosyal medya kullanıcı oranı ise %51’ini oluşturuyor. Yani 51 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı bulunuyor.

Sosyal Medya Bizi Nasıl Etkiliyor?

Araştırmalardan ve çevremizdende anlayabileceğimiz gibi, en çok sevilenleri, izleyenleri veya yorumları, en iyi video ve fotoğrafları görmeyi seviyoruz ve adeta bir yarış içerisindeyiz. Sosyal medya altında, ekonomik ve fikirsel olarak kötü bir durumda olsak bile en iyi anlarımızı vitrine çıkarmayı seviyoruz. Hayatlarımızı diğerleriyle sürekli karşılaştırdığımız bir dünyada yaşıyoruz. Bu sebeple, kendimizi en iyi biçimde sunmaya çalışırken, yenilgilerimizi, zorluklarımızı, başarılarımızı ve çabalarımızın farkına varmıyoruz. Gevşemek derin bir nefes almak ve dünyadan kısa bir süreliğine de olsa kopmak için biraz olsun kendimize zaman ayırmıyoruz.

Peki tüm bunlar özgüvenimizi gereksiz ve sağlıksız bir şekilde mi arttırıyor?

Her sabah sosyal medya profilinizi kontrol edip, paylaştığınız şeylerin beğenilme oranlarına bakma, günün olağan bir rutini haline geldi. Beyin bir müddet sonra sosyal medyada paylaşılanların otomatik olarak olumlu geri dönüşü için koşullayıcı olduğunu gösteriyor. Yani paylaştığınız şeyler için beyniniz olumlu şeyler, beğeniler beklemeye başlıyor. İşte tam da bu anlarda en ilginç noktalardan birisi beğenilme durumuna göre mutlu veya mutsuz olma durumumuzdur. Ancak kabul etmek gerekir ki, olumlu geribildirim karşı çıkılması zor bir şehvettir ve insanları sosyal medyaya bağımlı kılan noktasıda budur.

Sosyal Medyanın Etkileri

Anında Beğenilme Açlığı

Sosyal medya hesaplarınızdan yaptığınız paylaşımların beğenilme oranları tabi ki önemli ancak daha da şehvet verici olan şey anında beğenilme, paylaştığınız bu durumun, fotoğrafın veya videonun anında beğenilmesi çünkü işin özünde bu filler gerçekleştiğinde, hepimiz ilgi çekip takdir edildiğimiz kanısına varıyoruz. Fakat, bu durum çok da sağlıklı olmayan bir düşünce tarzı. Bu durum, sosyal medya kullanıcılarının sürekli olarak kendilerini diğerleriyle karşılaştırma ve kendi yaşamlarını daha az eleştirmelerine yol açabilir. Kıskançlık ve düşük benlik sayıgısı gibi olumsuz duygulara da neden olabilir. Bütün bu durumlardan gençler daha çok etkileniyor. Araştırmalara göre sosyal medyayı günde iki saatten fazla kullanan gençlerin anksiyete ve depresyon gibi sağlık sorunlarına eğilimleri olduğunu gösteriyor. Doğrudan bir nedensellik gösterilmemesine karşın, sosyal etkiler gençlerde depresyon ve sosyal medya siteleri arasında bir korelasyon gösteriyor. Depresyon ve kaygı gibi durumlar anlık haz ve düşük benlik saygısı veya siber zorbalıklar nedeniyle olabilir. Psikiyatrik sağlık sorunları olan gençler kendilerini izole ve yalnız hissettikçe sosyal medya etkileşimleri daha da çok artıyor, böylece sosyal medya kullanımları dahada çok yükselirken zihinsel sorunlar daha da çok artıyor. Sosyal medya platfornlarının farklı ülkelerden insanları bir araya getiriyor. Bu platformlar ile uzakta yaşayan sevdiklerimiz ile iletişimimizin kopmasını engelleniyor. Böylece yakınlarımızın neler yaptığını sürekli olarak görebiliyoruz. Fakat, aynı sınırlar ve şehirler içinde yaşayan insanların bile teknoloji nedeniyle artık birbirleriyle yüz yüze görüşmeyi unuttukları, iletişim kurma becerisinin azaldığını tahmin edebiliyoruz. Hergün aynı masada oturup birbirleriyle konuşmadan sadece telefonuyla ilgilenen pek çok insan görüyoruz.
Uzmanlar uzun süren sosyal medya kullanımının psikolojik rahatsızlıklar oluşturacağı konusunda oldukça net bu nedenle belirli işlerinizi yaparken teknolojiden ve sosyal medya ağlarından mümkün olduğunca uzak durmalıyız. Uzak duramıyorsakta telefon ile zaman geçirmek için kendimize kota koymamız şart.

İstek ve Önerileriniz

Ad Soyad:

Email:

Konu:

Mesajınız: