Doğum Ağrısında Kullanılan Non-farmakolojik Yöntemler

Makaleler > Kadın Doğum

Doğum Ağrısında Kullanılan Non-farmakolojik Yöntemler

Doğum eylemi, son menstrual periyottan 40 hafta sonra gebelik ürünü olan fetüs ve eklerinin uterustan(rahimden) dış ortama atılmasıdır. Bu durum yaşanırken kadın ağrıyla birlikte bunu yaşar. Doğum ağrısı kadınların yaşamları boyunca tariflemiş olduğu en şiddetli ağrılardan biridir. Bu nedenle doğum eyleminin yönetiminde gebe ve fetüsün takibi kadar ağrı yönetimine de önem verilmelidir. Ağrı yönetiminde farmakolojik ajanların yanı sıra non-farmakolojik yöntemler de kullanılmaktadır.

Doğun ağrısı sırasında kullanılan gevşeme metotları
Non-farmakolojik tedavilerde kullanılan metotlar ağrının duygusal, bilişsel, davranışsal ve sosyokültürel boyutlarına etki etmektedir. Bu yöntemle herhangi bir ilaç kullanmadan kadının gevşemesini sağlayan, ağrısını en az algılatacak yöntemlerdir. Bu yöntemleri başlıca 4 ana başlıkta toplayabiliriz.

  • Gevşeme metotları (Hareket/Pozisyon,Hipnoz, Akupunktur,Akupress, Müzik, Yoga, Aromaterapi )
  • Tensel Uyarılma Metotları (Masaj, İntradermal Su Enjeksiyonu, Transkütanöz Elektriksel Sinir Stimulasyonu (TENS), Yüzeysel Soğuk Sıcak Uygulama, Hidroterapi)
  • Mental Uyarılma (Odaklanma, Dikkat Dağıtma, Hayal Kurma)
  • Solunum Teknikleri (Lamaze ve Dick Read) ‘dir

GEVŞEME METOTLARI

Hareket/Pozisyon: Doğum ağrıları ile baş etmede en etkili yöntemlerden biridir. Gebe doğum ağrısı çekerken istediği şekilde olabilmelidirler. Ayakta, yatar pozisyonda, oturarak, çömelerek vb. şekillerde hareket ederek gevşerler. Doğum ağrısı yönetiminde gebeyi rahat bırakmak ona iyi gelecektir.

Hipnoz: Eski Yunancada uyumak anlamına gelir. Bu teknik önemli yetenekleri askıya alan ve bilinçaltına ulaşabilen derin fiziksel relaksasyon durumudur. Hipnoz için doğum öncesi dönemde hazırlığa ihtiyaç vardır; burada diğer doğum eğitimlerine benzer gevşeme teknikleri uygulanır. İnvaziv bir yöntem olmadığından hekime ihtiyaç duyulmamaktadır. Profesyonel bir kişiye ihtiyaç duyulması ve bazı insanlar üzerinde etkisiz olması dışında önemli dezavantajı yoktur. Doğum ağrısını azaltmada ve gebenin memnuniyetini arttırıcı bir etkisi vardır. Yapılan araştırmalarda hipnoz doğumun ilk evresini kısalttığı ağrı ve anksiyetenin belirgin düzeyde düşüş gösterdiği, daha iyi analjezi sağladığı saptanmıştır. Böylelikle doğum gebe için güzel, hoş bir tecrübe ve doğumun daha doyum verici hale geldiğine inanılmıştır.

doğumsal ağrılar

Akupunktur: Çin tıbbının geleneksel tedavi yöntemlerindendir. Akupunkturun uygulanışında beden, meridyenlere bölünmekte ve her bir bölümün farklı alanın yönetimini kontrol ettiği düşünülmektedir. Bu bölümlerdeki periferal sinirlere iğne uygulanması ve küçük çapta elektriksel akım verilmesi ile ağrı azaltılmaktadır. Doğum ağrısını azaltmada da etkili sonuçlar alındığı bilinmektedir. Bu yöntem aynı zamanda, gebelikte bulantıyı azaltmak, hemoroid oluşumunu engellemek, annedeki süt miktarını artırmak ve doğum sonrası depresyonu azaltmak için de uygulanabilir. Akupunkturun anne ve bebeğe ya da doğumun seyrine herhangi bir yan etkisi rapor edilmemiştir. Akupunkturun gebeye ve bebeğe ya da doğumun seyrine herhangi bir yan etkisi görülmemiştir.

Akupress: Çin tıbbından doğan bu yöntemde temel amaç istenen bölgeye basınç uygulayarak uyarmaktır. Akupress kan akımını düzenler, nörotransmitlerin salgılanmasını destekler ve böylece vücudun normal fonksiyonlarının devamına yardımcı olur. Akupressin doğum sürecinde uterus kontraksiyonlarını arttırdığı, doğum ağrısının kontrolünde yararlı olduğu, doğum süresini kısalttığı ve doğum sonrası emzirmeye destek olduğu bilinmektedir. Akupresste önemli olan basınçlı eller, parmaklar özellikle başparmaklar ve ya tarak, buz kesesi, tenis topu gibi farklı nesnelerle de basınç sağlanabilir.

Müzik: Analjezik etkisi kapı kontrol teorisi ile açıklanan müziğin, insanlarda rahatlama sağlayarak ya da dikkati başka yöne çekerek etkili olduğu görülmüştür. Savunucularına göre müziğin hipnozla beraber kullanılması ağrı kontrolünde daha da etkilidir. Teorik olarak doğumda müzikoterapi; annenin cesaret kazanmasına, güven duymasına, kaygısının azalmasına, ağrı ile baş etmesine yardımcı olup anne bebek ilişkisini desteklemektedir. Özellikle doğum ağrısına yardımcı olan bu makam içerdiği ney sesi ile insanlarda huzur ve rahatlama duygusu yaratarak baş ağrısının giderilmesinde de yardımcı oluyor. Ayrıca şarkı sözleri olmayan, devamlılığı ve melodik kalitesi olan, perküsyon ve ritmi yavaş olan müzikler de sedatif amaçlı kullanılmaktadır. Özellikle arp, piyano ve flüt gibi enstrümanların oluşturduğu orkestra müzikleri ve slow caz müzikleri bu kriterlere en uygun olanlarıdır. Böylelikle gebelerin ağrı ve anksiyete düzeylerinde olumlu düşüş sağladığı, eylemin seyrini hızlandırdığı yönünde çalışmalar vardır.

Yoga: Hindistan kökenli bir uygulama olan yoganın temel amacı aklın ve bedenin kontrolünü sağlamaktır. Çok çeşitli olan yoga tekniklerinden gebelikte ve doğumda kullanmaya en uygun olanı Enerji Yogası’dır. Enerji yogasında özel nefes alma teknikleri eşliğinde bilinç yükseltme ve rahatlama sağlanmaktadır. Bu teknik doğumda kasları gevşetir, kan dolaşımını destekler ve doğru nefes alma teknikleriyle anne ve fetüse yeterli oksijen sağlar. Yoga gebelik sürecinde de yapıldığında da gebeye kas ve elastikiyeti arttırarak doğuma bedensel uyumu kolaylaştırıyor. Böylelikle yoga, doğum süresini kısaltarak, acıyı, ağrıyı ve farmakolojik ilaç ihtiyacını azaltmaktadır.

doğumsal ağrıda yoganın yararları

Aromaterapi: Aromaterapide 60 çeşitten fazla şifalı bitkiden yararlanılır. Lavanta yağı, tatlı portakal yağı, gül yağı, jojoba yağı, zeytinyağı, sardunya, ada çayı, ardıç, yasemin, sandal ağacı, okaliptüs ve çeşitli tütsüler en iyi bilinen aromatik bitkilerdir. Özellikle lavanta yağı ile masaj yapmak ya da banyo suyuna eklemek en çok tercih edilen yöntemdir. Çünkü lavantanın kokusu yanında güçlü bir ağrı kesici özelliği vardır. Aromaterapinin beden ve ruh dengesini koruduğu, hoş bir koku solunarak gevşemenin gerçekleştiği, anksiyeteyi, korkuyu, ağrıyı, bulantı ve kusmayı azalttığı, insanlarda iyilik hissini arttırdığı söylenmektedir.

Tensel Uyarılma Metotları

Masaj: Doğu kültüründen doğmuş olan masaj, vücudun yumuşak dokularına sistematik ve amaçlı olarak elle yapılan işlemdir. Masajın kaslarda meydana getirdiği hoşnutluk verici gevşeme, aynı zamanda zihinsel rahatlamaya yol açmaktadır. Teorik olarak bu durum masajın ciltteki çevresel reseptörleri uyarmasıyla oluşur. Kan ve lenfatik dolaşımına yardımcı ayrıca endorfin salınımını arttırması, ağrıyı, inflamasyon ve ödemi azaltması, depresyon ve anksiyeteye iyi gelmesidir. Doğum eylemi sırasında bel, bacak, omuz vb. bölgelere uygulanan masaj; ağrı ve acıyı azalttığı, doğumda rahatlama ve pozitif düşünmeyi destekleyerek depresif ruh durumunu giderir. Böylelikle gebe rahatlamış olup rahat bir doğum geçirmiş olur.

İntradermal Su Enjeksiyonu: Sakral bölgeye intradermal steril su enjeksiyonu doğumda bel ağrısını azaltmak için kullanılır. İntradermal olarak 0.05- 0.1 ml steril suyun sakrum çevresinde dört ayrı noktaya enjeksiyonundan oluşmaktadır. İntradermal su bloklarının annelerde genel doğum ağrısını azaltmadığı, buna karşılık ağrı algılamasını azalttığı belirtilmektedir. Bu yöntemin en önemli avantajı etkili olması, anne ve fetüs sağlığına olumsuz etkisinin olmaması ve ucuz olmasıdır. Dezavantajı ise etkisinin kısa süreli olması, işlem tekrarı gerektirmesi ve bel ağrısı dışında etkili olmamasıdır.

Transkütanöz Elektriksel Sinir Stimulasyonu (TENS): TENS, belirli frekans ve yoğunluktaki elektrik enerjisinin yüzeysel elektrotlar aracılığı ile deri yüzeyinden sinir sisteminin belirli bölgelerine uygulanır. Düşük şiddetli akımlar endorfinlerin serbest kalmasını sağlar ve yüksek sıklıkla spinal nöral kapıyı açarak, ağrı veren yolun bloklanması sağlayarak etkisini gösterir. TENS’in kullanımı doğum ağrısını gidermede en etkili yöntemlerden biridir. Özellikle doğumun birinci evresinde ikinci evresinden daha etkili olduğu görülmüştür.

Yüzeysel Soğuk Sıcak Uygulama: Doğumun birinci evresinde bel ağrılarını rahatlatmak, doğumun ikinci evresinde ise perine ağrısını azaltmak ve perineyi travmalara karşı korumak amacıyla kullanılır. Sıcak uygulama kas spazmını giderir. Dokulardaki baskı ve gerilme gibi etkileri azaltarak ağrı kesici etki yaratır. Doğumda sıcak uygulama aracı olarak; sıcak su şişeleri/su torbaları, sıcak havlu, ısıtıcılı battaniyeler ve sıcak su banyoları kullanılmaktadır. Aktif fazda L1 bölgesine yapılan buz masajının da doğum ağrısını hafiflettiği bilinmektedir.

Hidroterapi: Su, doğum ağrısında ve doğumdan sonra rahatı artırmak ve gevşeme sağlamak için kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde gebenin karnı suyun altında kalacak kadar derin ılık su içine girer. Ilık su, gevşemeyi artırır, doğum ağrısını azaltır ve doğum ağrısını daha az hissederek geçirir. Suyun gebenin psikolojisinde de rahatlatıcı etkisi vardır. Bu sayede farmakolojik yönteme gereksinim kalmadığı söylenmektedir.

Mental Uyarılma

Odaklanma ve Dikkat Dağıtma: Dikkat dağıtma, ortamdan gelen bir uyaranla kadının dikkatinin ağrı duyusundan uzaklaştırılmasıdır. Koridorda yürümek, sandalyede oturmak, ziyaretçilerle konuşmak, televizyon seyretmek ve telefonu kullanmak gibi kadını meşgul edebilecek aktivitelerin kullanılmasıdır. Bazı gebeleri kasılma sırasında fotoğraf ve ya hoşlandıkları nesneye odaklayarak ağrıları azaltır. Hemşireler ve ebeler gebeleri içinde bulundukları duruma göre “doğum kanalında hareket eden bebeğini düşün’’, “bebeğini aşağı ve dışarı hareket ederken düşün’’, “genişleyen doğum kanalını düşün’’ şeklinde canlandırma yapmaya sevk ederler. Canlandırma, gebeyi odaklar ve gebeleri n uyumluluğunu arttırır.

Hayal Kurma: Hayal kurma dikkatin ağrı dışında başka bir noktaya odaklanmasını sağlar. Doğum eylemi sırasına hayal kurma gebenin gevşemesine yardımcı olur. Eğer kadın gevşemeye odaklanmış şekilde hayal kurabiliyorsa her kontraksiyon da bunu sağlar ve uzun bir süre devam ettirebilir. Bu da gebeyi rahatlatır.

Solunum Teknikleri

Lamaze Metodu: Pavlov’ un şartlı cevap teorisine dayanmaktadır. Buna göre beynin bir bölümü üzerindeki stimülasyon belirli merkezleri uyarır. Kontraksiyonlar sırasında ağrıya ve korkuya cevap öğrenilebilir. Şartlı cevap durdurulabilir ya da pozitif bir şeyle yer değiştirebilir şeklinde bir felsefeye sahiptir. Solunum teknikleri hakkında gebeyi bilgilendirip uygulamasını sağlaması anksiyete, korku, rahatsızlık ve ağrının azaltılmasında oldukça etkili olacaktır. Bunun için en ideal zaman latent fazdır.

Dick Read Metodu: Doğumun anatomisi ve fizyolojisi, gebelik hijyeni, relaksasyon teknikleri, solunum, egzersiz hareketleri hakkında gebenin eğitilmesini hedefleyen metodtur.

Sonuç olarak; gebelik kadın için önemli bir yaşam deneyimidir. Tüm çalışmaların ortak sonucu, non-farmakolojik yöntemlerin gebelerin doğum korkusu ile baş etmelerine yardımcı olduğu, gebelerin rahatlamalarını sağladığı, böylece ağrı algısını azalttığı yönündedir. Temel amacı anneyi fiziksel ve psikolojik açıdan desteklemek olan ve hiçbir yan etkisi olmayan yöntemlerdir. Her gebenin gebeliği ve doğumu farklıdır. Her gebe kendi doğum yöntemini kendisinin istediği şekilde, özgürce ve gebelik şartlarına uygun biçimde, gebeliğini takip eden ebe veya hekimle birlikte karar verilmelidir.

 

 

İstek ve Önerileriniz

Ad Soyad:

Email:

Konu:

Mesajınız: