Otizm Spektrum Bozukluğunda Erken Tanının Önemi

Makaleler > Nöroloji - Psikiyatri

Otizm Spektrum Bozukluğunda Erken Tanının Önemi

Otizm spektrum bozukluğu, hala nedeni günümüzde kesin olarak bilinmeyen ve kalıtsal temelleri olduğu yönünde güçlü bulgular olan bir rahatsızlıktır. Kalıtsal olduğu şüphesi yüksek olsada, sorumlu olan genler henüz çözümlenememiş durumdadır. Psikolojik kökenli olmayan bu rahatsızlık tamamiyle nörolojik kökenlidir. Beynin işlev bozukluklarına bari organik bir bozukluk olan otizm, beynin ve merkezi sinir sisteminin yapısındaki organik farklılık veya bozukluktan kaynaklandığı düşünülmektedir.

Otizm Spektrum Bozukluğunda erken tanının önemi

Nörolojik ve gelişimsel bir bozukluk olan otizm sepktrum bozukluğu belirtileri erken çocukluk dönemine, 0-3 yaş arasına dayanıyor. Otizm spektrum bozukluğunun belirtileri sosyal iletişim sorunları ve takıntılı davranışlar olarak ele alınmaktadır.

Sosyal İletişim Problemlerinde

İsimi söylendiğinde bakmamak, göz kontağı kurmamak, sanki orada değilmiş gibi davranmak, arkadaşlık ilişkisi geliştirmemek, insanların ilgisine kayıtsız kalmak, konuşma başlatmakta sıkıntı yaşamak veya garip konuşmak, sohbet sürdürememek, bazı sözleri anlamsızca tekrarlamak gibi belirtiler sayılabilmektedir.

Takıntılı ve Tekrarlı Davranışlardaysa

Bazı objelere aşırı ilgi duymak örneğin, çamaşır makinesini saatlerce izlemek, düzenine ve alışkanlıklarına aşırı bağımlı olmak, ani değişikliklere aşırı tepki vermek, sallanmak veya ellerini çarpmak, belli ses, doku veya koku gibi duyusal uyanlara karşı aşırı tepkili olma ya da tepkisiz kalmak gibi davranışları sayılabilmektedir. Otizm tanısı genellikle 3 yaşından itibaren konulabilmektedir. Fakat yapılan çalışmalar otizmin 18 aydan itibaren tanınması olası kılınmıştır. Bu durum da ebeveynlere önemli görevler düşmektedir. Burada anahtar cümlemiz, “dikkatli gözlem” dir. Aileler gözlemlerinde hassas ve dikkatli olurlarsa tanıyı daha erken koyabilmektedir. Burada ailelerden gözlemlenmesi beklenen nokta; yaklaşık olarak 1 yaş civarlarında olan çocuklardan kendilerine gülümsemesi, kucağa alınmak için kollarını uzatması, kendileri ile paylaşmak amacıyla bir oyuncağı kaldırarak göstermesi beklemesidir. Bu ilk gelişimsel bilgiler, erken çocukluk döneminde sosyal etkileşim için oldukça kritiktir. Eğer anne ve babalar Unutulmamalıdır ki erken tanı, süreci oldukça fazla hızlandırabilen bir noktadır. Erken tanı ile yoğun ve sürekli özel eğitim biline tek tedavi yöntemidir. Özel eğitim yoğun ve kesintisiz bir şekilde verilmeli ve çocuğun kişisel özelliklerine ve ihtiyaçlarına uygun ve bilimsel temelli olmalıdır.

 

İstek ve Önerileriniz

Ad Soyad:

Email:

Konu:

Mesajınız: