Depresyonun Üstümüzde Yarattığı Etkiler Nelerdir ?
Her 4 kişiden biri yaşamlarının belirli dönemlerinde depresyonu yaşıyor. Uyaranlara karşı duyarlılığın azalması, girişim gücünün ve kendine güvenin yiterek umutsuzluğun, karamsarlığın güçlenmesi biçiminde beliren ruhsal bozukluk, çöküntü hali olan depresyon ciddi, hatta bazı durumlarda yaşamı tehdit eden bir hastalıktır ve uzman tedavisi gerektirir. Depresyonun temel özellikleri üzgün ruh hali veya boşluk hissi, bitkinlik(tükenmişlik), aşırı yüklenme, anksiyete bozuklukları, huzursuzluk, düşünmeve uyku bozukluklarıdır. Bu belirtilerin süresi 2 haftadan fazla sürdüğündeyse depresyondan bahsediliyor. Vücutta etkilemediği bir bölgenin bulunmadığı depresyon, özellikle hormon dengesinde (Serotonin, Noradrenalin, Dopamin) sorunlar çıkarıyor. Bunun nedeni ise hormone sisteminin genellikle sürekli aşırı aktif olmasından kaynaklanıyor. Bu aşırı aktivite, hipertansiyon, kalp krizi, diyabet ve osteoporoz gibi tedavi edilmeyen potansiyel komplikasyonlara da yol açabiliyor.
Fiziksel sorun dahi bulunmuyorsa bile kişinin yaşam enerjisini ve kalitesini önemli ölçüde etkileyebiliyor. Hastalıkların yarattığı problemlere depresyon eklenmesinin, hem söz konusu hastalığın hem de depresyonun tedavisini güçleştiriyor. Hasta depresif ruh halinin yarattığı karamsarlık, ümitsizlik ve çaresizlik ile hastalığından kurtulamayacağı düşüncesine kapılıp tedaviden uzaklaşabiliyor.

Peki Depresyon ile Nasıl Mücadele Edilir ?

Anı ve Bugünü Yaşayın
Bizi üzen ya da sinirlendiren şeyler genelde gelecek veya geçmiş ile ilgilidir. Ancak, anı yaşadığımızda ne geçmişin ne de geleceğin önemi kalacaktır. Sadece şu anın şartlarının önemi kalacağından anı yaşamaya önem vermeliyiz.

Dengeli Beslenin
Uzmanlarında söylediği gibi kilo vermek adına yapılan belirli bir besin grubu odaklı diyetler, ani yüksek kilo kayıpları ve düşük kolesterol depresyona neden olabiliyor. Bu nedenle diyet dönemlerinde dahi D vitamin, Omega 3 Yağ asitleri (Balık Ceviz vs.), demir içeren besinlerinin alınmasının önemi artıyor. Glisemik indeksi düşük karbonhidratlar ve yeterli protein alırken sağlıklı bir şekilde kilo verilirken ihtiyaç duyduğumuz serotoninde belirli bir seviyede olması sağlanıyor.

Spor Yapın
Yapılan bilimsel çalışmalar gösteriyorki haftada en az 1-2 saat spor yapıldığında vücut önemli bir miktarda mutluluk hormone salgılarken depresyona karşı önemli bir koruyucu olduğunuda kanıtlamıştır. Egzersizle gelen olumlu etkilerden biri ise özgüven artışıda aynaya daha rahat bakmamızı sağlıyor.

Negatif düşüncelere karşı pozitif iç ses oluşturun
Yaşadığınız her kötü durumda neden ben demeyi bırakın ve şunu sorun; bu başkasının başına gelseydi ben ne tavsiye ederdim? Şüphesizki yaşadığınız şeyler sadece sizin başınıza gelmiyor, ancak farkında olmalıyız ki yaşadığımız herşerde bizi güçlendiriyor.

Her Zaman Mantık çerçevesindeki Olumlu Seslere Kulak Verin
Elbette ki mutlu olmanın bir yanıda geleceğe umutla bakabilmekten, belkide hayalperestlikten geçer. Ancak, hayatta hiçbirşeyin sürekli olumlu gitmeyeceğininde farkında olun. Kendinize b ve c planları hazırlayın.

Eğer Teşhis Depresyon ise Tedaviden Kaçmayın !
Eğer teşhis konduysa tedavi edilebilir olan bu hastalıktan kaçmayın Tedavi amacıyla çeşitli kanıtlanmış psikoterapi yöntemleri, ruh halini düzenleyen modern ilaçlar (antidepresanlar), stres yönetimi ve gevşeme teknikleri ve yardımcı tamamlayıcı tıbbi yaklaşımlar (örneğin bitkisel tedavi) mevcut.Modern antidepresanların neredeyse hiçbir yan etkisi yoktur. Bunlardan genellikle yalnızca tedavinin başlangıcında yararlanılır. Bağımlılık yapmazlar. Kişiliği değiştirmezler. Uyarıcı ya da yatıştırıcı madde değildirler. Antidepresanlar etkisini hemen göstermezler. İyileşene kadar çoğu zaman günler haftalar geçer. İlaçların ihtiyaç duyulduğunda tamamen doktor reçetesine göre ve düzenli olarak alınması çok önemlidir. Olası yan etkiler, huzursuzluk, sıkıntı veya kuşku durumunda daima tedavi eden doktorla açıkça görüşülmelidir.